Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: “Önümüzdeki 4 yıl içinde Türkiye’de arkeolojinin altın çağını gerçekleştireceğiz”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye’nin arkeoloji vizyonuna ilişkin, “Amacımız arkeoloji konusunda son 60 yılda yaptıklarını önümüzdeki 4 yılda yapmaktır. Hocalarımız da iddialıydı. İnşallah bundan sonrakiler 4 yıl Türkiye’de arkeolojinin altın çağını yaşayacak.” “Bunu gerçekleştireceğiz” dedi.
Dünyanın en prestijli restoran değerlendirme sistemlerinden biri olan Michelin Guide 2024’ün Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde düzenlenen törenine konuk olan Ersoy, basın mensuplarına gündemdeki konuları değerlendirdi.
Turizmde spordan kültüre, doğadan gastronomiye kadar geniş bir ürün yelpazesinin bulunduğuna işaret eden Bakan Ersoy, “Gastronomi turizmi özellikle şehir turizmini çok olumlu etkiliyor. İstanbul bu yıl rekor sayıda ziyaretçi aldı. Şu anda gelen bilgiler İlk 9 ayda çok olumlu. İlk 9 ayda 13,2 milyon ziyaretçi aldı. Bu da bir önceki yıla göre yüzde 12’lik bir artışa tekabül ediyor.” dedi.
“Yeni hedef şehirleri seçime dahil etmeye devam edeceğiz”
Göreve geldiği 2018 yılından bu yana Bakanlık olarak stratejilerini değiştirdiklerinin altını çizen Ersoy, şu bilgileri verdi:
“Aslında nicelik değil nitelik ön planda olacak dedik. Elbette turist sayısını artırmayı hedefleyeceğiz. Ancak öncelikli olarak kişi başına gecelik gelirden aldığımız payı artıracağız, Nihayet hedefimize ulaştığımız nokta da bunu başarıyla başardığımızı gösteriyor.2017 yılı sonunda kişi başı gecelik 67 dolar olan harcama bedeli, yıl 100 dolara kadar çıktı. 2028 için daha büyük hedefimiz var. Bu rakamı 130 dolara çıkarmamız lazım. Bu da demek oluyor ki konaklama dışı harcamaları çok yüksek tutmak gerekiyor. İki değerli konaklama dışı harcama var. Bunlardan biri ve en değerlisi gastronomi, ikincisi. alışveriştir. Bu açıdan Michelin Rehberi değerlidir.”
Mehmet Nuri Ersoy, Michelin yıldızlarının 100 yıldır verildiğinin altını çizerek, “100 yıldır verilen ama Türkiye’de çok konuşulan ama bir türlü hayata geçmeyen hareketi pandemi döneminde başlattık. 2 yıl gibi kısa bir sürede Michelin yıldızının dikkatini çektik ve araştırma yapmak için Türkiye’ye geldik.” Bunu yapmalarını sağladık. Geçen yıl İstanbul’da ilk kez Türk restoranlarımızı da seçkisine dahil etmişti. O dönemde ‘İstanbul bir başlangıçtır’ dedim. Bununla durmayacağız.’ Aslında 2 yıl rekor bir süre. Normalde bazı yerlerin yıldız alması 5, 6 yılı buluyor. Ama Michelin grubu da öyle söyledi. Türkiye’de Bakanlık ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı bu konuda oldukça profesyonel ve başarılı bir süreç yönetiyor. Michelin dünyaya açılan kapılarımızdan biri. İnşallah bundan sonra da yeni hedef şehirleri seçime dahil etmeye devam edeceğiz.” dedi.
“Türkiye arkeolojide rakipsiz”
Nitelikli turizmde en önemli değerlerden birinin arkeoloji olduğunu vurgulayan Ersoy, şöyle devam etti:
“Türkiye’ye baktığınızda Anadolu’nun her yerinden arkeoloji ve tarih fışkırıyor. Türkiye bu konuda rakipsiz ama bunu tam anlamıyla cilalayamadı. Şu ana kadar (arkeolojik alanların) yüzde 10’u bile yok oldu. ne kazıldı ne de ortaya çıkarıldı. Bunları kazmanız ve sonra kazdıklarınızı yeniden canlandırmanız gerekiyor.” “Bunu yaparak canlandırmanız gerekiyor. Daha sonra koruma ve tanıtım aşamalarını da yürütmeniz gerekiyor. Bu bağlamda ilk 5 yıllık dönemde ’45, 60 günlük kazılarla bu olmaz’ dedik. Türkiye’de 12 aylık bir kazı programına başlıyoruz ve bu sürecin ilk dönemini geçtik.Bugün Türkiye’deki prestijine baktığınızda 144 noktada Türk kazı müdürlükleri, 32 yurt dışı kazı müdürlükleri var.İlk aşamada Türk kazı müdürlüklerini 12 ay sistemine geçiriyoruz. Başarılı dönemde bunu başardık. “Bunu başardık. Şimdi ikinci aşamaya geçiyoruz. Yurt dışı kazı müdürlüklerini 12 aylık programa dahil edeceğiz. Tabii bunu yapabilmek için Efes gibi 32 noktadan 18’i çok değerli. Yıl sonuna kadar bu önemli noktalara koordinatör Türk kazı başkanı atayacağız. Onlarla birlikte çalışacaklar.”
Bakan Ersoy, kazılara ekip, ekipman ve ciddi maddi destek sağladıklarının altını çizerek, “Efes 1860’lı yıllardan bu yana kazılıyor. Şu ana kadar yüzde 25’i kazıldı. Bu kazı programıyla önümüzdeki 4 yıl içinde bu rakamı artıracağız” dedi. Bu seviye ilk etapta yüzde 45’e çıkacak.” Kazacağız. Hierapolis’te de durum vahim. Orada yüzde 3,5 oranında kazı yapıldı. 2024 yılı sonunda oradaki hafriyat oranı yüzde 20-25’i aşacak. Daha sonra hızla bu oranı yüzde 45’in üzerine çıkaracağız. Doğal olarak çok büyük bir bütçe ayırma kararı aldık. Bu yıldan itibaren bu uygulamalara başladık. Efes’te bütçemiz bir milyar lira, Hierapolis’te de bir milyar liralık bir bütçe öngörüyoruz. Belki öğretmenlerin projeleriyle bu sayı değişebilir. Herhangi bir sınır koymadık. Başlangıçta öğretmenlere ‘Bizim bu bütçemiz var ama proje getirdikçe bütçenizi artıracaksınız’ dedik. ‘Artırıyoruz.’ Dedik. Bunları birçok kazının yönlendirmesiyle yapıyoruz. Antalya genelinde de kazılara başladık. Phaselis Antik Kenti’nde çok ciddi bir çalışmaya başladık. Amacımız arkeoloji konusunda son 60 yılda ne yaptıysak önümüzdeki 4 yılda da onu yapmaktır dedik. Öğretmenlerimiz de iddialıydı. İnşallah önümüzdeki 4 yılda bu gerçekleşir. “Bu yıl Türkiye’de arkeolojinin altın çağını yaşamış olacağız.”